Sorunuzun yanıtını bulamadıysanız arayarak ulaşabilirsiniz.
Bu sorunun cevabı köpeğinizin yaşına ve bulunduğu ortama göre değişkenlik göstermektedir. Köpeğiniz henüz yavru (anne bakımında) ise yıkamamalısınız çünkü yavrular kendi sıcaklıklarını koruyamazlar ve ıslanırlarsa hipotermi, ishal, öksürük gibi sağlık sorunları doğabilir. 2-10 aylık genç köpeğinizi ayda bir kez yıkamanızı, 10 aydan büyük köpeklerinizi 2-3 hafta ara ile yıkamanızı öneririz. Yıkama sıklığınızı mevsim durumuna göre arttırabilir ya da azaltabilirsiniz. Örneğin 6 aylık bir köpeğiniz var. Yaz mevsiminde 1-2 hafta arayla yıkayabilirsiniz. Kış mevsiminde ise 1-1,5 ayda yıkayabilirsiniz. Köpeğinize yıkama sonrasında iyi bir kurutma işlemi yapılmalı ve hiçbir şekilde hava akımına maruz bırakılmamalıdır. Yıkama işleminin eziyet yerine keyifli bir faaliyet olması için her yıkamadan önce ve sonra köpeğinize sevdiği bir ödül maması verebilirsiniz.
Ağız ve diş bakımı bu iki tür içinde çok önemli olmakla birlikte tür farklılığından dolayı uygulaması zahmetli ama gerekli bir işlemdir. Köpekler çoğu zaman dişlerinin fırçalanmasına izin verirken kedilerde bu nadiren görülen bir durumdur. Normal şartlarda her öğünden sonra yumuşak diş fırçası ya da parmak fırçalar ve uygun bir diş macunu kullanılarak en az iki dakika boyunca dişler fırçalanmalıdır. Eğer kediniz ya da köpeğiniz bu işleme izin vermiyorsa belirli aralıklarla hekiminizden ağız muayenesi ve diş temizliği konusunda yardım alabilirsiniz. Ağız bakımı olmayan hayvanların ağızlarında kötü koku, diş eti kızarıklığı/hassasiyeti, diş çürükleri, enfeksiyon görülebilmektedir.
Bu soruya çoğunlukla evet diyebiliriz ve rutinde süt verilmesini önermeyiz. Özellikle yavru kedilerde yanlış koşullarda (soğuk, bayat, bozuk/kokmuş,) süt verilmesi ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir. Mide ve barsak hastalıkları, ishal, kusma, gaz birikimi ve buna bağlı nefes güçlüğü durumları oluşabilir. Yetişkin kedilerde yine mide ve barsak sorunlarına yol açabileceğinden kedi dostlarımıza süt verilmesini önermiyoruz.
Kedi ve köpek yavrularının en az 45 anne sütü ile beslenmesi büyük önem taşımaktadır. Bu sürecin 45 günden 60 günlüğe kadar olan kısmında anne sütü ile yavru dönemi mamaları kullanılmaya başlanmalıdır. 60 günden sonra kuru ve yaş mama ile devam edilmelidir. 2 aylıktan en az 10-12 aylık yaşa kadar yavru mamaları kullanılmalıdır. 10-12 aylıktan sonra yetişkin mamaları, 7-8 yaş ve üzerinde ise geriatrik mamaları kullanılmalıdır.
Kediniz ve köpeğiniz 1 yaşından küçük ve kısırlaştırılmış ise yavru kısır kedi mamaları kullanılmalıdır. Mamaların bu şekilde ayrılması büyüme, gelişme, kilo kontrolü ve enerji dengesi için önemlidir.
Kedi ve köpeklerin maalesef ölümcül sonuçlara neden olan bazı hastalıkları mevcuttur. Ne yazık ki her hastalığında aşısı bulunmamaktadır. Köpekler için sık görülen, çok tehlikeli olan özellikle iki hastalık vardır. Bunlar Canin distemper (gençlik hastalığı) ve Parvoviral (kanlı ishal) enterittir. Kediler içinse panlökopeni (kedi gençlik hastalığı) ve FeLV (kedi lösemisi) çok önemli iki hastalıktır. Bu hastalıklara karşı yavrularımızın bağışıklığını kazandırmak için aşı olmazsa olmazdır.
Aşılara karşı alerjik reaksiyonlar (yüz, göz, dudak ve aşı bölgesinde şişlik gibi), bireyden bireye farklılık göstermekle aşı sonrası bazı semptomlar (ateş, iştahsızlık, halsizlik) görülebilir. Bu gibi durumlarda hekiminize danışmalısınız.
Patitepe Veteriner
Zümrütevler, Firuzan Sokak No:7, Maltepe/İstanbul, Türkiye
Copyright © 2024 Patitepe Veteriner - All Rights Reserved.
Powered by GoDaddy
We use cookies to analyze website traffic and optimize your website experience. By accepting our use of cookies, your data will be aggregated with all other user data.